10.3 C
Ankara
29. Mart. 2024
No menu items!
Ana Sayfa Diğer Eğitim Asena Kınacı Moral Yazdı- Kalem Yazar

Asena Kınacı Moral Yazdı- Kalem Yazar

Asena Kınacı Moral Yazdı- Kalem Yazar

Kalem yazar, biz okuruz. Kalem sevgiyi yazar. Umudu yazar, güzellikleri yazar. Biz okuruz. Çileyi yazar, sevinci yazar, karı- kışı, tipiyi- boranı yazar. Biz okur haberdar oluruz. Bir kalem acıları döker kağıda. Biz okur belki de paylaşırız acıları. Bir kalem umutları aktarır kağıda. Biz okuruz, yüreğimiz yeni umutlara kanat çırpar. Kalem özlemi yazar, biz de özleyerek ağlarız. Kalem ayrılığı yazar, biz okuruz ve öğrendiklerimizle de ölümden daha çok korkarız ayrılıktan. Kalem emeği yazar, biz alın terinin kıymetini öyle biliriz. Kalem aşkı yazar. Biz Leyla olur, Mecnun diye ağlarız, Mecnun ile Mecnun olur çöllerde gezeriz.

Aristoteles yaşadığı dönemde yani M.Ö. 350 yılında “Bugünlerde gençler kontrolden çıkmış durumda. Kaba bir şekilde yemek yiyorlar, yetişkinlere karşı saygısızlar, ebeveynlerine karşı çıkıyorlar ve öğretmenlerini sinirlendiriyorlar” diye yazmış. Onun yazdıkları da yazılarak okunarak 21. yüzyıla kadar gelmiş. Ben bir kitapta bu sözü ilk defa okuduğumda bir mucizeye bakıyormuşum gibi şaşırdım. Yüzümde hafif bir tebessümle okuduğum cümleyi yanlış okumuş olabileceğimi düşünerek yeniden okudum. Aristo’nun o gün yazdığı ve hissettiği duygular -belki de sosyolojik gerçek- bugün benim oğlum için söyleyebileceğim hazır bir sözdü işte. Oysa onunla benim aramda ne çok yıl vardı. Onun zamanının gençleri ile oğlum arasında ne kadar uzun bir tarih-yüzyıllar- vardı. Aristo’nun kaleminin gücüyle aklından ve yüreğinden dökerek o gün yazdıkları bugüne kalmış ve bizler de bugün yazdıklarını okuyoruz. Bu yazmanın basit bir el hareketi olmadığını hatırlattı yeniden bana. Yazmak sadece yazmak olmadığı gibi; okumak da sadece okumak değildir elbette. Yazılanları düşünüyoruz. Bilgileri kullanıyoruz. İcatları geliştiriyoruz. Çağdan çağa insanlığın emanetleri kalem ile bugüne taşınıyor. Kalemle yazılanlar, gökyüzündeki yeryüzündeki yeni keşifler, yüreklerimizde, hayatlarımızda dünyamızda can buluyor. Ve yazılanlar üst üste kondukça insanlığın mirası ile bugünkü dünya insanlık eliyle gelişerek inşa ediliyor.

Yazının bulunması ve insanlık tarafından kullanılmasının önemi, insanlık tarihinde kelimelere kitaplara sığamayacak kadar önemli bir konudur. Pek çok bilimsel, sanatsal ve edebi eser yüzyıllar ötesinden kalemin kelimelerle dansı ile bugüne ulaşmıştır. Bilim, edebiyat, sanat, tarih insanlar tarafından yazıya geçirilmiş, yazıya geçirilen her şey insanlık tarafından kullanılmış ve insanlık adım adım yeni yüzyıllara ulaşmıştır. Bilimsel, sanatsal ve edebi yazılı her türlü kaynak yüzyıllar ötesinden kalemin gücü ile bugüne insanlık mirası olarak taşınmıştır.

Biz bugünün edebiyat gönüllüleri yazının önemini her daim hatırlayarak eski- yeni ayrışmasından, kuşaklar arası çatışmadan ve politik önyargılardan uzak durarak okuyup yazmalıyız. Bize ruh katan, değer katan edebiyat eserlerini araştırıp bulmalı ve okumalıyız. Bulup okuduğumuz bu kıymetli eserlerin şair ve yazarlarını diri tutmak için okuyucunun somut sevgisi daima gereklidir. Bu nedenle yazarlara ve eserlere-gizli mücevherlere- somut davranışlarla sevgi göstermeliyiz. Bu yazarları şairleri hep okuyarak eserlerini alarak, okuyucusunu artırmaya çalışarak sevgimizi somut değere dönüştürmeliyiz.

Okumanın da yazmanın da, öğrenmenin de sonu yoktur. Bir yerlerde gizlenmiş mücevher değerinde bizleri bekleyen bir kitap daima vardır, bunu hiç unutmadan hep aramalıyız. Bir kitap deyip geçmeyin. Antik Çağ’da yazılan bir eser tüm insanlar için aynı aydınlatıcı etkiye sahipse, bir kitap, bir yazar, bir şair deyip geçemeyiz. Bir kitap insanları ve insanların hayatlarını değiştiriyor. Bir kitap tarihe yön veriyor. Bir kitap kahramanlar yaratıyor. Bir kitap dünyayı değiştirecek bir icadın ilhamını çağrıştırıyor.

Türkçeye âşık biz edebiyat gönüllüleri olarak okumanın yazmanın önemini anlayarak dünün, bugünün ve hatta yarının Türkçe yaşayan, Türkçe okuyan, Türkçe yazan yazar ve şairlerini daima anmalıyız. Unutmamalıyız, unutturmamalıyız. Türklük aşkını Türkçe okuyan-yazan yürekler olarak dil ile söze dökmeliyiz, kalem ile kâğıda aktarmalıyız. Türkçe yazmak, Türkçe okumak ve Türkçe yaşamak için hep birlikte hiç durmadan yorulmadan çalışmalıyız, uğraşmalıyız.

Kaynak: https://www.ulkucukadro.com/2021/04/kalem-yazar/ 

- Advertisment -

En popüler

Şair Kerem TAŞKIN-Tekne

TEKNE Suda öyle bir tekne, Sahibini bekler, sessiz sakince Yelkenleri süzülür, rüzgar estikçe. Mavidir gökyüzü Yankılanır üstünde Martıların çığlıkları düşüncelerimde Kaptanını bekler sakince Yüreğim sende hissediyorum Tıpkı benim gibi, Tekne gibi Senin gelmeni bekliyorum. Şair Kerem TAŞKIN Adapazarı-25.03.2024

Yiğit Emir AHİ’nin Değerli Yazar Esra ODMAN İYİER İle Söyleşisi

Merhaba, öncelikle âdettendir sorulur, kimdir Esra ODMAN İYİER? Merhaba. Öncelikle size ve ekibinize çok teşekkür ediyorum. 1969 İstanbul doğumluyum. Neredeyse 14 yaşından beri yazıyorum. Şiirlerle başladığım...

Devlet Bahçeli:Nevruz, Milletimizi Ortak Amaç ve Kaderde Buluşturan Köklü Bir Kaynaşma Fırsatı Olması Bakımından Bizimdir, Bize Has Kadim Bir Emanettir.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin, 20 Mart 2024 tarihli sosyal medya hesabı X üzerinden yayınladıkları Nevruz Bayramı Kutlama mesajının tam metnini...

Değerli Yazar Fikriye Doğan İle Röportaj

Röportaj: Ceren AVCI Soru. Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Cevap.1975 Sivas doğumluyum. Küçük yaşlardan itibaren ailemle birlikte İstanbul’da yaşamaya başladık. İlkokul sonrası hayat şartları yüzünden, aileme...

Son Yorumlar