Yazmayacağım Ama Bu Kana Bulanmış Günler Hariç…
******
Coğrafyamızda kan fışkırıyor, fırtınalar koparılıyor…
Her bilirkişi (!) zannediyor ki mesele sadece petrol ya da arz-ı mevud…
Bin yıl önce petrol mü vardı?
O zaman niye geldilerse bu gün de aynı amaç için bu coğrafyadalar…
Bidayetinde de, nihayetinde de en yaman ve alçak hedef: TÜRK ‘Ü GELDİĞİ YERE GÖNDERMEK. MÜMKÜNSE DE GOBİ’YE HAPSETMEK…
Biz bu niyet tahakkuk etmesin diye Suriye’deyiz…
Ülkücü orada olma gerekçemizi bu şekilde oluşturmalı…
Bazılarının sınırı sadece Esed zulmünü bitirme olarak belirlenmiş olabilir…
Ama biz Türk’ün istiklalini temin amacıyla orada olduğumuzu, orada vatan savunmasında olduğumuzu bileceğiz…
Bu manada, bu gerekçeleri bilmeyen öğrenecek; bildiği halde ” ne işimiz var Suriye’de” diyen alçaklara da vatan haini muamelesi yapacağız…
Ülkücünün muhayyilesi de algısı da farklı zuhur etmeli…
Biz en az iki yüz yıl sonrasının da tasavvurunu yapamıyorsak ülkücü falan değiliz…
Her yanımızdan kan sızıyor, elbette şehitlerimiz kor gibi yüreklerimize oturdu…
Ama şehit veriyoruz diye devlete sitem edilir mi, düşmanlık yapılır mı? Bunu bir siyasi varyasyona döndürmek kahpelik değil midir?
Ordu gerektiğinde şehitler vermek için kurulur; protokollerin gösteri malzemesi olsun diye değil…
Türk ordusu şehitler otağı, Peygamber ocağıdır…
Gerekirse bu coğrafyada bir tek Türk kalana kadar şehadet şerbetini içeceğiz; yine de bir damla kanımızın düştüğü bir karış toprağı dahi terk etmeyeceğiz…
Allah bizimle beraberdir…
Halil Kaya